I got guns in my head and they won't go
Spirits in my head and they won't go
I got guns in my head and they won't go
Spirits in my head and they won't
I been looking at the stars tonight
And I think oh, how I miss that bright sun
I'll be a dreamer 'til the day I die
But they say oh, how the good die young
But we're all strange
And maybe we don't wanna change
I got guns in my head and they won't go
Spirits in my head and they won't go
I got guns in my head and they won't go
Spirits in my head and they won't go
But the gun still rattles
The gun still rattles, oh
I got guns in my head and they won't go
Spirits in my head and they won't go
I spent a lot of nights on the run
And I think oh, like I'm lost and can't be found
I'm just waiting for my day to come
And I think oh, I don't wanna let you down
Cause something inside has changed
And maybe we don't wanna stay the same
I got guns in my head and they won't go
Spirits in my head and they won't go
I got guns in my head and they won't go
Spirits in my head and they won't go
But the gun still rattles
The gun still rattles, oh
But the gun still rattles
The gun still rattles, oh
And I don't want a never ending life
I just want to be alive while I'm here
And I don't want a never ending life
I just want to be alive while I'm here
And I don't want to see another night
Lost inside a lonely life while I'm here
I got guns in my head and they won't go
Spirits in my head and they won't go
I got guns in my head and they won't go
Spirits in my head and they won't go
But the gun still rattles
The gun still rattles, oh
But the gun still rattles
The gun still rattles, oh
---------------------------------
ÇEVİRİSİ
Kafamda silahlar var ve gitmeyeceklerKafamdaki Ruhlar ve gitmeyeceklerKafamda silahlar var ve gitmeyeceklerKafamdaki Ruhlar ve gitmeyecekler
Bu gece yıldızlara bakıyordumVe bence oh, bu parlak güneşi nasıl özlüyorumBen ölene kadar bir hayalperest olacağımAma nasıl iyi öldüklerini söylüyorlarAma hepimiz garibiz,Ve belki de değiştirmek istemiyoruz
Kafamda silahlar var ve gitmeyeceklerKafamdaki Ruhlar ve gitmeyeceklerKafamda silahlar var ve gitmeyeceklerKafamdaki Ruhlar ve gitmeyeceklerFakat silah hala sallıyorSilah hala sallıyor, ah.Kafamda silahlar var ve gitmeyeceklerKafamdaki Ruhlar ve gitmeyecekler
Koşuya çok gece geçirdimVe sanırım, ah, kayboldum ve bulunamıyor gibiSadece günümün gelmesini bekliyorumVe sanırım ah, seni hayal kırıklığına uğratmak istemiyorumÇünkü içinde bir şey değiştiVe belki de aynı kalmak istemiyoruz
Kafamda silahlar var ve gitmeyeceklerKafamdaki Ruhlar ve gitmeyeceklerKafamda silahlar var ve gitmeyeceklerKafamdaki Ruhlar ve gitmeyeceklerFakat silah hala sallıyorSilah hala sallıyor, ah.Fakat silah hala sallıyorSilah hala sallıyor, ah.
Ve bitmeyen bir hayat istemiyorumBen burada olduğum sürece sadece hayatta olmak istiyorumVe bitmeyen bir hayat istemiyorumBen burada olduğum sürece sadece hayatta olmak istiyorumVe başka bir gece görmek istemiyorumBen buradayken yalnız bir hayatın içinde kaybolmuşum
Kafamda silahlar var ve gitmeyeceklerKafamdaki Ruhlar ve gitmeyeceklerKafamda silahlar var ve gitmeyeceklerKafamdaki Ruhlar ve gitmeyeceklerFakat silah hala sallıyorSilah hala sallıyor, ah.Fakat silah hala sallıyorSilah hala sallıyor, ah.
Şarkı çevirisi, Şarkı çevirileri sitesi
16 Kasım 2016 Çarşamba
4 Ağustos 2016 Perşembe
CKY - 96 Quite Bitter Beings şarkı çevirisi
With my perceptions in a mix
algılarımın bir karışımıyla
Down twenty miles through the sticks
zorluklar içerisinde 20 mil aşağıya
To the cloudy town of Hellview: Population 96
To the cloudy town of Hellview: Population 96
Hellview'in bulutlu şehrine: Nüfus 96
Excessive vacancy, well maybe
Aşırı boş, belki
In the shadow of an eye
In the shadow of an eye
bir gölgenin gözünde
All the strangers pass through
All the strangers pass through
bütün yabancılar geçip gidiyordur
Where the rules just don't apply
Where the rules just don't apply
kuralların hiçe sayıldığı bir yere
At the fork turn left a store
çatalın solunda bir mağaza
But on the right stay free from sight
But on the right stay free from sight
ama sağ taraf görüşten uzak
'Cause 96 quite bitter beings
'Cause 96 quite bitter beings
çünkü oldukça acı içinde 96 varlık
Like to stack the bodies high
Like to stack the bodies high
vücutlardan yüksek bir yığın gibi
The only way to ever leave is
The only way to ever leave is
burayı terk eden tek yol
Overflooded by the storm
Overflooded by the storm
fırtınada kayboldu
And entanglement in Hellview
And entanglement in Hellview
ve Hellview'deki karmaşıklık
Brings you fear in fifty forms
sana 50 farklı şekilde korku veriyor
They've deleted all the tourists
They've deleted all the tourists
bütün turistleri yok ettiler
At the bottom of the lake
At the bottom of the lake
gölün dibinde
And not one supports the cause
And not one supports the cause
ve hiçbiri onaylamaz
To leave the blood stay in the veins
To leave the blood stay in the veins
öldürmemek için sebebi
Here, three miles back is where we are
Here, three miles back is where we are
burada, 3 mil geride bunların olduğu yer
All we ever wanted was an answer
All we ever wanted was an answer
tüm istediğimiz bir yanıt
Civilized are close but way too far
Civilized are close but way too far
medeniyet yakın ama yol uzak
All we ever wanted was an answer
tüm istediğimiz bir yanıt
All we ever wanted was an answer
tüm istediğimiz bir yanıt
Footprints giving clue to where we are
ayakizlerimiz nerede olduğumuzu ele veriyor
All we ever wanted was an answer
All we ever wanted was an answer
tüm istediğimiz bir yanıt
Civilized are close but way too far
Civilized are close but way too far
medeniyet yakın ama yol uzak
All we ever wanted...
All we ever wanted...
tüm istediğimiz...
Ram Jam & Spiderbait - Black Betty şarkı çevirisi
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Black Betty had a child, bam-ba-lam
The damn thing gone wild, bam-ba-lam
Said it weren't none of mine, bam-ba-lam
The damn thing gone blind, bam-ba-lam
I said oh, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Black Betty had a child, bam-ba-lam
The damn thing gone wild, bam-ba-lam
Said it weren't none of mine, bam-ba-lam
The damn thing gone blind, bam-ba-lam
I said oh, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Kara Betty'nin bir çocuğu vardı, bam-ba-lam
Manyak çocuk çılgının teki oldu, bam-ba-lam
Benim çocuklarımdan olmadığını söyledi, bam-ba-lam
Manyak şey kör oldu, bam-ba-lam
Bende dedim ki, Kara Betty, bam-ba-lam
Whoa, Kara Betty, bam-ba-lam
Kara Betty'nin bir çocuğu vardı, bam-ba-lam
Manyak çocuk çılgının teki oldu, bam-ba-lam
Benim çocuklarımdan olmadığını söyledi, bam-ba-lam
Manyak şey kör oldu, bam-ba-lam
Bende dedim ki, Kara Betty, bam-ba-lam
Whoa, Kara Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
She really gets me high, bam-ba-lam
You know that's no lie, bam-ba-lam
She's so rock steady, bam-ba-lam
And she's always ready, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
She really gets me high, bam-ba-lam
You know that's no lie, bam-ba-lam
She's so rock steady, bam-ba-lam
And she's always ready, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Betty bana harbiden iyi hissettiriyor, bam-ba-lam
Yalan yok, biliyorsun, bam-ba-lam
Kaya gibi sert, bam-ba-lam
ve her zaman hazır, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Birmingham'dan o, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Betty bana harbiden iyi hissettiriyor, bam-ba-lam
Yalan yok, biliyorsun, bam-ba-lam
Kaya gibi sert, bam-ba-lam
ve her zaman hazır, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Birmingham'dan o, bam-ba-lam
Alabamanın altında, bam-ba-lam
Wow o kalçaları sallıyor, bam-ba-lam
Wow o kalçaları sallıyor, bam-ba-lam
Şarkı söylettiriyor bana, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Whoa, Black Betty, bam-ba-lam
Etiketler:
black betty çeviri,
cover,
çevirisi,
ram jam,
ram jam çeviri,
spiderbait çeviri
24 Şubat 2016 Çarşamba
Young Heretics - I know I'm a wolf Türkçe çeviri
Dear rabbit my legs are getting weak chasing you
The snow fields wouldn't seem so big if you knew
That this blood on my teeth it is far beyond dry
And I've captured you once but I wasn't quite right
So I'm telling you that you'll be safe with me.
Rabbit my claws are dull now so don't be afraid
I could keep you warm as long as you can just try to be brave
Yes I know I'm a wolf and I've been known to bite
But the rest of my pack I have left them behind
And my teeth may be sharp and I've been raised to kill
But the thought of fresh meat it is making me ill
So I'm telling you that you'll be safe with me.
So rabbit please stop looking the other way
It's cold out there so why not stay here
Under my tail.
Sayın tavşan, Seni kovalarken bacaklarım yoruldu
Eğer bilseydin bunu, kaçtığın karlı bölgeler çok büyük görünmezdi
Biliyorsun, dişimdeki kan kurumadi henüz
Ve seni yakalamıştim bir kez, Ama çokta doğru şeyler yapmadım
Bu yüzden diyorum ki, Benimle güvende olacaksın.
Pençelerim kör artık, o yüzden korkma
Cesur olmaya çalıştığın sürece seni sıcak tutabilirim
Evet biliyorum ben bir kurdum ve ısırmamla bilinirim
Ama bulunduğum sürüyü terk ettim
dişlerim keskin olabilir ve öldürmek için doğmuş olabilirim
Ama taze etin düşüncesi bile midemi bulandırıyor
Bu yüzden diyorum ki, benimle güvende olacaksın
Bu yüzden tavşan, Bırak artık başka yöne bakmayı
Dışarısı soğuk, neden kuyruğumun altında durmayasin ki?
8 Nisan 2015 Çarşamba
Freebird - Lynyrd Skynyrd Türkçe çevirisi, sözleri
If I leave here tomorrow
Gitsem yarın,
Would you still remember me?
Yine hatırlar mısın beni?
For I must be traveling on now
Çünkü seyahat etmeliyim şimdi,
'Cause there's too many places I've got to see.
Görmem gereken çok yer var.
But if I stayed here with you, girl,
Eğer burada seninle kalırsam bebeğim,
Things just couldn't be the same.
Hiçbir şey eskisi gibi olamaz.
'Cause I'm as free as a bird now,
Çünkü bir kuş kadar özgürüm artık,
And this bird you can not change, oh, oh, oh, oh.
Ve bu kuş senin değiştiremeyecegin bir türden,
And this bird you can not change.
Değiştiremezsin bu kuşu,
And this bird you can not change.
Değiştiremezsin bu kuşu,
Lord knows I can't change.
Tanrı biliyor, değişemem.
Bye, bye, baby, it's been a sweet love, yeah,
Hoşçakal bebeğim, tatlı bir aşktı,
Though this feeling I can't change.
Değiştiremedigim bu hisse rağmen
But please don't take it so badly,
Ama lütfen kötüye yorma bunu,
'Cause Lord knows I'm to blame.
Tanrı biliyor ki suçlamasi gereken kişi benim
But if I stayed here with you, girl,
Eğer burada seninle kalırsam bebeğim,
Things just couldn't be the same.
Hiçbir şey eskisi gibi olamaz.
'Cause I'm as free as a bird now,
Çünkü bir kuş kadar özgürüm artık,
And this bird you can not change, oh, oh, oh, oh.
Ve bu kuş senin değiştirmeyecegin bir türden,
And this bird you can not change.
Değiştiremezsin bu kuşu,
And this bird you can not change.
Değiştiremezsin bu kuşu,
Lord knows, I can't change.
Tanrı biliyor, değişemem.
Lord, help me, I can't change.
Tanrım yardım et bana, değişemem
Lord, I can't change.
Tanrım, değişemem ben
Won't you fly high, free bird, yeah?
Yüksekten uçmaz mısın özgür kuş?
Etiketler:
çevirisi,
freebird çevirisi,
yeah yeah yeahs şarkı çevirisi
3 Ocak 2015 Cumartesi
Tori Amos - Down By The Seaside Çevirisi
![]() |
Tori Amos & Robert Plant |
Down by the seaside. See the boats go sailin
Aşağıda, sahil boyunca, botların açılmasını gör
Aşağıda, sahil boyunca, botların açılmasını gör
Can the people hear, What the little fish are sayin
İnsanlar duyabiliyor mu, küçük balıkların dediklerini
Oh, oh, people turned away. Oh, people turned away
Herkes sırt çevirdi, herkes sırt çevirdi
Down in the city streets, see all the folk go racin', racin
İnsanlar duyabiliyor mu, küçük balıkların dediklerini
Oh, oh, people turned away. Oh, people turned away
Herkes sırt çevirdi, herkes sırt çevirdi
Down in the city streets, see all the folk go racin', racin
Aşağıda, şehrin sokaklarında, tüm halkın yarışa gitmesine bak
No time left, to pass the time of day
Günlerin zamanını geçirmeye zaman kalmadı
Oh, oh, people turned away. Oh, people turned away
Herkes sırt çevirdi, herkes sırt çevirdi
So far away, so far away
Çok uzaklara, çok uzaklara
See how they run x4
Nasıl koştuklarına bak x4
No time left, to pass the time of day
Günlerin zamanını geçirmeye zaman kalmadı
Oh, oh, people turned away. Oh, people turned away
Herkes sırt çevirdi, herkes sırt çevirdi
So far away, so far away
Çok uzaklara, çok uzaklara
See how they run x4
Nasıl koştuklarına bak x4
Do you still do the twist
Hala büküyor musun?
Do you find you remember things that well
O kadar iyi hatırladığın şeyleri buluyor musun?
I wanna tell you... Some go twistin' every day
Sana söylemek istiyorum, bazıları her gün bükmeye gidiyor
Though sometimes it's awful hard to tell
Bazen söylemesi berbat olduğu halde
Out in the country, hear the people singin
Hala büküyor musun?
Do you find you remember things that well
O kadar iyi hatırladığın şeyleri buluyor musun?
I wanna tell you... Some go twistin' every day
Sana söylemek istiyorum, bazıları her gün bükmeye gidiyor
Though sometimes it's awful hard to tell
Bazen söylemesi berbat olduğu halde
Out in the country, hear the people singin
Dışarıda, ülkede, insanların şarkı söylemesini dinle
Singin' 'bout the growin', knowin' where they're goin
Büyümekle ilgili söylüyorlar, nereye gittiklerini bilerek
Oh, oh, people turned away. Oh, people turned away
Herkes sırt çevirdi, herkes sırt çevirdi
Sing loud for the sunshine, pray hard for the rain
Gün ışığı için yüksek sesle söyle, yağmur için daha çok dua et
And show your love for Lady Nature. And she will come back again
Ve Leydi Doğa'ya sevgini göster, sonunda tekrar geri gelecek
Singin' 'bout the growin', knowin' where they're goin
Büyümekle ilgili söylüyorlar, nereye gittiklerini bilerek
Oh, oh, people turned away. Oh, people turned away
Herkes sırt çevirdi, herkes sırt çevirdi
Sing loud for the sunshine, pray hard for the rain
Gün ışığı için yüksek sesle söyle, yağmur için daha çok dua et
And show your love for Lady Nature. And she will come back again
Ve Leydi Doğa'ya sevgini göster, sonunda tekrar geri gelecek
Oh, oh, people turned away. Oh, people turned away
Herkes sırt çevirdi, herkes sırt çevirdi
Etiketler:
cover,
çevirisi,
led zeppelin cover,
robert plant,
sözleri,
tori amos
16 Şubat 2014 Pazar
Passanger - Let Her Go Şarkı Çevirisi, Let Her Go Sözleri
Well you only need the light when it's burning low
Işığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
And you let her go
Gitmesine izin verdiğinde
Staring at the bottom of your glass
Camının dibinde bakakalırsın
Hoping one day you'll make a dream last
Ve bir gün bu rüyanın uzun süreceğini umarak
But dreams come slow and they go so fast
Ancak rüyalar yavaş gelir ve hızlı giderler
You see her when you close your eyes
Onu, yalnızca gözlerini kapattığınde görürsün
Maybe one day you'll understand why
Belki bir gün nede olduğunu anlarsın
Everything you touch surely dies
Dokunduğun herşey elbet bir gün ölecek
But you only need the light when it's burning low
Ama ışığa, yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
And you let her go
Gitmesine izin verdiğinde
Staring at the ceiling in the dark
Karanlıkta tavana bakaduruyorsun
Same old empty feeling in your heart
Kalbinde o eski bilindik boş his
'Cause love comes slow and it goes so fast
Çünkü aşk çok yavaş gelir ve hızlı bir şekilde gider
Well you see her when you fall asleep
Onu, uyuyakaldığında görürsün
But never to touch and never to keep
Ancak hiç dokunmaz hiç tutmazsın
'Cause you loved her too much
Çünkü onu o kadar sevmişsindir ki
And you dived too deep
Derinlere dalmışsındır
Well you only need the light when it's burning low
Işığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
Cause you only need the light when it's burning low
Çünkü yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
Cause you only need the light when it's burning low
Çünkü ışığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
But never to touch and never to keep
Ancak hiç dokunmaz hiç tutmazsın
'Cause you loved her too much
Çünkü onu o kadar sevmişsindir ki
And you dived too deep
Derinlere dalmışsındır
Well you only need the light when it's burning low
Işığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
Cause you only need the light when it's burning low
Çünkü yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
Cause you only need the light when it's burning low
Çünkü ışığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
Only know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
And you let her go
Ve onun gitmesine izin verirsin
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)